UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

28 Mayıs 2013 Salı

Sokak Kedisi Bob- James Bowen


Arka Kapak

Sokaklarda yaşayan James Bowen yaralı bir sarman bulduğunda hayatının ne denli değişeceğini bilmiyordu. Kıt kanaat geçiniyordu ve son ihtiyacı olan şey bir kediydi. Oysa tanıştıktan sonra ayrılmaz bir ikili oldular ve birbirlerinin yaralarını sardılar.
Sokak Kedisi Bob herkesin yüreğine işleyecek, umut dolu ve sıcacık, gerçek bir hikaye...

"Yaralı bir sarmanın sokaklarda yaşayan bir adamın hayatını nasıl değiştirdiğine dair sıcak ve etkileyici bir hikaye...Yayımlandığı andan itibaren çok satanlar listesine giren bu kitap, hayat dolu bir dostluk hikayesi olmasının yanı sıra sokaklardaki hayatın ne denli adaletsiz olduğunu da gözler önüne seriyor."
-The Guardian

"Yürekleri ısıtan bir umut mesajı..."
-Daily Mail

"James ve Bob'un ilk imza gününde hayranları metrelerce kuyruk oluşturdu. Uslu kedi Bob, sadece iki saatte tam 180 kitap imzaladı."
-Bookseller


Arka kapakta yazılanlar özetliyor aslında bu "Sıradışı bir dostluk öyküsü"nü..

"Bir yerlerde meşhur bir alıntı okumuştum. Yaşadığımız her günün bize sunulan ikinci bir şans olduğunu söylüyordu. Bunu değerlendirmek elimizdeydi aslında, ancak çoğunlukla yapmıyorduk."

Hayatının büyük bir kısmını bu alıntıyı doğru çıkararak geçirmiş bir adam...

Londra'da sokak müzisyenliği yaparak hayatını sürdürüyor James...
Boşanmış bir çiftin oğlu...Bağımlılık tedavisi görüyor..
İşte bir gün hayatının vazgeçilmezi olacak bir sarmanla karşılaşıyor...
Onun canına can verecek, biraz sorumluluk almasını, insanlar tarafından görülmesini kolaylaştıracak Bob!


Yaralarını iyileştirecekler birbirlerinin. Yalnızlıklarının üstlerini bir yorgan gibi örtecek dostlukları...
Belki siz de üşüyorsunuzdur, böyle sıcak bir öykü size de iyi gelebilir..
Okuyanlar okumayanlara anlatsın bu müthiş hikayeyi...

Keyifli okumalar...

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Bu hediyeler Like ettiriyor

vakifbank-likecard 

Bu aralar herkes Like Card ve harika hediyelerini konuşuyor. Peki, nedir bu Like Card?

Gençler, tüm yenilikleri yakından takip ediyor. Artık devir de teknoloji devri tabi. Son model bir otomobil sahibi olmak, dilediği anda dilediği yerden internete girmek ve arkadaşlarıyla konuşmak onlar için oldukça önemli. Kısacası, gençler yeniliklere çok meraklı.

VakıfBank da gençlerin halinden anladı ve onları Like Card ile tanıştırdı. Şimdi de Mini Cooper, iPhone 5 ve iPad hediye ediyor. Nasıl mı?

Like Card harcadıkça LikePuan, LikePuan’larla likecard.com.tr’den Like’ladıkça çekiliş hakkı kazandırıyor. Ne kadar çekiliş hakkı kazanırsanız Mini Cooper, iPad ve iPhone 5 kazanma şansınız da o kadar artıyor.

Tüm bu fırsatlardan yararlanma şansı ise Like Card’ın renkli dünyasında sizleri bekliyor.

www.likecard.com.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.

24 Mayıs 2013 Cuma

Tarçınlı üzümlü kurabiye


Merhaba canlar!
Haftayı bitirmek üzereyiz, keyifler nasıl?
Geçen sizle tarçınlı üzümlü kek tarifimi paylaşmıştım hatırlarsanız, hatırlamayanlar buradan da inceleyebilirler..
Tarçının yararı saymakla bitmez, hele o kokusu...Bana her ne kadar kışı çağrıştırsa da çok severim tarçını..Sahlep ve bozaya da pek yakışır..Elmayla da güzel bir ikili oldukları kesin..Elmalı tarçınlı çay benim favori kış çaylarımdan..Aman canım sen de yaz geldi, bırak bu kış muhabbetini demeyin, 5 ay sonra yine gelecek :)
Sonra bana baharı görmeden yaz geldi geçti diyeceksiniz..
Bu durum lodosun etkisi sanırım, benim de dengemi alt üst etti :)
Neyse gelelim asıl işe...
Tarçınlı pastalar kategorisinden tarçınlı üzümlü kurabiye ile devam ediyoruz...

Hemen tarife geçeyim siz de yapın çocuklarınıza, sevdiklerinize, ailenize :)

Gerekli malzemeler

1 paket oda sıcaklığında margarin
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı nişasta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un
Tarçın
Kuru üzüm 

Yapılışı


Yumurta, şeker, sıvı yağı karıştırın..Üzerine un, nişasta, kabartma tozu, vanilyayı ve tarçını ekleyin.. Son olarak oda sıcaklığındaki yumuşamış margarini ekleyin...Yoğurmaya başlayın..Margarin eridikçe un  ister...Çekinmeyin verin :) Kuru üzümleri de ekleyin..Elinize yapışmayacak şekilde kulak memesi kıvamına gelince yarım saat veya vaktiniz varsa bir saat bekletin.İstediğiniz şekilde yapabilirsiniz, ister minik, ister şekilli..Size kalmış..
Ben bu sefer kelebekli kalıp kullandım :) O kalıp setini de yeni aldım, çok sevdim, diğer kalıplarla da yine karşınıza çıkarım yakında...

Afiyet olsun, hayırlı cumalar...


22 Mayıs 2013 Çarşamba

Kardeşimin Hikayesi- Zülfü Livaneli


"Aşk, bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümektir." diyor Livaneli kitabın arka kapağında...
Çok da hoş bir fotoğrafı var Livaneli'nin Cem Talu objektifinden...
Alıyor ve hemen sayfaları çevirmeye başlıyorum...


İşte İnsan!
Evet daha başlarda ikinci etkilenme!
Şirazlı Sadi'ye hak vermemek elde değil...

Hikayemizin baş kahramanı Ahmet Bey ve başlıyor anlatmaya...Gizemli ve hayli karışık bir hikaye bu...Katil kim oynuyorsunuz biraz...Tamam tamam biraz değil oynuyoruz baya işte...Agatha Christie okur gibi oluyorsunuz bir ara..Yine hikaye içinde bir hikaye var...

Bazen kitabı okurken Binbir Gece Masallarının içinde de buluyorsunuz kendinizi. Şehrazat'ın Şehriyar'a anlattığı hikayeler gibi her gece bir hikaye anlatıyor Ahmet Bey...Merak tavan yapıyor tabi bu süreçte..

Cervantes'de konuk oluyor romana...

"Aşk denen şey bazen yürür, bazen uçar; bazen koşar biriyle birlikte; bir başkasıyla ölümcül yürüyüşe çıkar; üçüncüyü buzdan heykele çevirir; dördüncüyü atar alevlerin içine. Birini yaralar; öldürür ötekini. Aynı anda çakıp sönen bir şimşeğe benzer. Geceleyin saklar şafakta zapt edilecek olan kaleyi. Çünkü dayanacak güç yoktur karşısında."

Nietzsche 'de...

"Nietzsche'nin "aktif unutma" tezini çalışıyordum. Ona göre hayvanlarla insanlar arasında temel bir tarihsellik farkı vardı. Hayvanların tarihselliği yoktu; dün ve bugün arasında bir fark hissetmezlerdi. Bu tarihsel bilinç insana özgüydü ve hayvanları kıskanmamız için bir sebepti. İnsanın geçmişini araştırması acı veren bir deneyimdi. Mutlu olabilmenin tek şartı "unutmayı" başarabilmekti.

"Hani insan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı. Hani unutmak, insan soyunun en büyük şifasıydı.."

Batılı filozoflar mı sadece yo hayır...

Şirazlı Sadi gibi, Mevlana'da çıkıyor karşımıza...

"Geçmişi unut
Koy bir kenara
Yeni bir sayfa aç
Kurtar benliğini dünden
Bugünün çocuğu ol
Bütün bilgeliği ve gülümseyişiyle gençliğin
Şu anı hiç terk etme ne olur
Sonsuza uzanan şu günü, terk etme"

Unutabilmek ne büyük marifet...

Ünlü düşünürlerin de renklendirdiği bu romanı okumak inanılmaz keyifliydi...Ben elimden düşüremedim...
 Hikaye akıl oyunlarıyla dolu bir mektup ve bir mahkeme kararıyla sona eriyor..
Yeni çıktığı için size hikayeyi anlatamam ama sizinde büyük bir merakla okuyacağınıza eminim..
Keyifli okumalar...

21 Mayıs 2013 Salı

"Uykum ve Ben" 1. yılını kutluyor!


Ve işte o gün geldi..
Uykum ve Ben birinci yaşını siz değerli okurlarıyla kutlamaya hazırlanıyor!

15 Haziran 2012'de ilk içeriğini ekleyerek yayın hayatına başlayan "Uykum ve Ben" şimdiye kadar desteğini esirgemeyen, yorumlarıyla sahibesini şenlendiren, neşelendiren takipçilerine sürpriz hediye paketleri hazırladı...

"3 şanslı kişiye" hediye edeceği paketlerin içerikleri tamamen sır! 
Sürpriz da, sormayın işte :)

Nasıl katılabilirsiniz?

1. Blogumun takipçisi olmalısınız.
2. Blogunuzda üstteki görselle çekiliş haberini paylaşmalısınız.
3. Her iki şartı da tamamladıktan sonra içerik linkinizle birlikte aktif olarak kullandığınız e-posta adresinizi yorum olarak eklemelisiniz..

Not: Sadece çekiliş duyuruları paylaşan çekiliş blogları üzgünüm ama katılamazlar..
Not: Yurt içi katılımlar geçerli olacaktır...

Çekilişe son katılım 10 Haziran saat 23.59 olacaktır.
Çekiliş Random.org aracılığı ile yapılacak ve 
13 Haziran'da buradan,  "Uykum ve Ben" in Facebook sayfasından duyurulacaktır :) 

Ama en erken twitter hesabımdan duyururum haberiniz ola :)

Herkese bol şans!

19 Mayıs 2013 Pazar

Tarçınlı üzümlü kek


Cemal Süreya ne güzel demiş, 

"Bende tarçın sende ıhlamur kokusu 
yürürüz başkentin sokaklarında 

bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi 
üstünde iki yonga: çarşamba, bir de cuma 

ayrılık lafları etme sevgilim 
önümüz temmuz önümüz ağustos nasıl olsa"

"Uykum ve ben" iftiharla sunar...

Gerekli malzemeler

2 yumurta
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Tarçın, üzüm
Un 

Yapılışı


2 yumurtayı şekerle çırpın..Beyaz köpük oluşsun..Sonra süt ve yağı ekleyin çırpmaya devam edin..Un, kabartma tozu, vanilya ve tarçını ekleyin..Çırpın, çırpın ve çırpın...Üzümleri ekleyin...Yağlanmış fırın kabına dökün..
Üzümlerin dibe çökmemesi için bir de püf nokta, üzümleri 5-10 dk suda bekletin, sonra da kağıt havlu ile kurulayıp unlayın daha sonra harca katın...
Daha önce burada da belirttiğim gibi, Kekin iki önemli noktası var, biri çırpma aşaması diğeri de pişirme aşaması...
170 derecede 40-45 dakika pişirin ve ilk 30 dakika fırının kapağını açmayın..
Kekin piştiğini bıçak yardımıyla kontrol edebilirsiniz, bıçak temiz çıkıyorsa kek pişmiştir. Ben bunu baton kek kalıbında yaptım. Kek kalıbından çıkması için soğumasını bekleyin, acele etmeyin...

19 Mayıs...


Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun!

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Çırptım çırptım karıştırdım, size kek yaptım..


Nil Karaibrahimgil şarkılarını sever misiniz? Ben taaa lisedeyken çok dinlerdim...
Şimdilerde de radyoda çıkınca o XL lı günler geliyor aklıma :) 
Çırptım çırptım karıştırdım, kendimi onla yatıştırdım sözleri de o zamanlardan işte...
Terapi gibi geliyordu ergen zamanlara..
Dün radyo dinlerken bu şarkıyı duyunca kısa bir nostaljiden sonra kolları sıvadım size kek yaptım...

Uykum ve ben iftiharla sunar...
(bunu da 2Lokma'da gördüm, orada profilimizin altında "Gururla Sunar" yazıyor ya bayılıyorum :) 

Gerekli Malzemeler

2 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
3/4 su bardağı sıvı yağ
Un 
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 tatlı kaşığı kakao
Damla çikolata

Yapılışı

2 yumurtayı şekerle çırpın..Beyaz köpük oluşsun..Sonra süt ve yağı ekleyin çırpmaya devam edin..Unu ve üzerine de kabartma tozu, vanilya ve kakaoyu ekleyin..Çırpın, damla çikolataları da ekleyin...

Kekin iki önemli noktası var, biri çırpma aşaması diğeri de pişirme aşaması...
170 derecede 40-45 dakika pişirin ve ilk 30 dakika fırının kapağını açmayın..
Kekin piştiğini bıçak yardımıyla kontrol edebilirsiniz, bıçak temiz çıkıyorsa kek pişmiştir. Ben bunu baton kek kalıbında yaptım. Kek kalıbından çıkması için soğumasını bekleyin, acele etmeyin...

Şimdi Nil'den Kek parçasını dinleyebiliriz...
Afiyet olsun..

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Hayat Dolu Hissetmek İçin Sen de Katıl!

hayat-kosusu 

Hayat dolu hissetmek, zumba yapmak ve koşarak hayatına hareket katmak isteyenlere şahane bir haber!

2 Haziran'da Bostancı-Caddebostan arasında Hayat Su tarafından Hayat Koşusu adlı bir etkinlik düzenleniyor. Dilerseniz burdan kayıt olarak koşuya katılabilirsiniz.

Üstelik sürpriz hediyeler ve ünlü Beslenme Uzmanı Dilara Koçak’tan tavsiyeler sizleri bekliyor olacak!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

12 Mayıs 2013 Pazar

Patlıcanlı sigara böreği


Patlıcanın lezzet katmadığı yiyecek var mı? Musakka, karnı yarık, imam bayıldı, közde patlıcan..Aman da aman ne çok yemeği var...Reçeli de varmış ama onu yemedim...Nasıldır acaba, ciddi bir tuz banyosu yaptırılıyordur herhalde..

Bu tarif bizim ufaklık yani kuzenin tarifi..Pek marifetlidir yemek konusunda...Ama yapılanı yemek konusunda tabi :) Arada bir yemek yaptığında da bize parmaklarımızı yedirtir bunu da söyleyim...

Gerekli malzemeler

4 yufka
2 patlıcan
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı salça
Yeşil biber, domates (mevsimine göre)
Sıvıyağ
Yarım bardak süt
Yumurta (sarısı üzerine)
Çörek otu
Tuz, baharat

Yapılışı

Patlıcanları alacalı soyup küp küp doğrayın...Sonra tuzlu suda bekletin..Acısı çıksın iyice...

Bir tencereye sıvıyağ dökün, soğanları yemeklik doğrayıp sıvıyağa kavuşturun...Salçayı, isteniyorsa domatesi ve biberi ekleyin...Sonra patlıcanların suyunu sıkın ve tencereye ilave edin. İyice kavurun, tuz karabiber, pul biberi de ekleyin...

Diğer tarafta yufkaları 8 e bölün...Sonra yufkalara süt, yağ ve yumurtalı karışımdan sürerek pişirdiğimiz harcı geniş kısımlarına koyarak sarma sarar gibi sarın...Sonra üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serpin...Ortalama 170 derecede 30-35 dakika pişirin.
İşte patlıcanlı sigara böreğimiz hazır...

Afiyet olsun..

9 Mayıs 2013 Perşembe

Otlu peynirli kurabiye


Kurabiye canavarı yine iş başında...Ama bu sefer tercihini tuzludan yana kullanıyor..Otlu peynirli tereyağlı  kurabiye ile karşınızda...


Gerekli malzemeler

100 g tereyağ (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı tuz
1 adet yumurta (sarısı üzerine)
1 paket kabartma tozu
1,5 tatlı kaşığı mahlep(arzuya göre)
Aldığı kadar un
Dereotu
Maydonoz
Peynir (beyaz veya lor)

Yapılışı
Tereyağı, sıvı yağ, yoğurt ve yumurtayı iyice karıştıralım. Üzerine un, tuz, mahlep ve kabartma tozunu da ekleyip yumuşak bir hamur elde edelim. Peynir ve otlarımızı da ekleyerek homojen bir karışım elde edelim..Sonra zevkinize göre ya kurabiye kalıplarını kullanarak ya da ceviz büyüklüğünde parçalar yaparak yağlı kağıt serili tepsiye dizelim.Ben burada görüldüğü üzre tavşan şeklinde kurabiye kalıbını kullandım, çocukların da severek yiyeceği bir kurabiye oldu..Üzerine de çörek otu serptim..Önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirelim..Etrafa mis gibi mahlep kokusu yayılacaktır..

Afiyet olsun..

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Sırça Köşk-Sabahattin Ali



Arka Kapak

Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin? diyorlar. Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir kaşık toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?
"Bahtiyar Köpek" adlı öyküden..

Türk edebiyatının büyük öykücüsünden zamana karşı koyan öyküler...

Sabahattin Ali benim biraz geç tanıştığım yazarlardan..Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, Değirmen'den sonra okuduğum 4. kitabı..Bütün eserleri serisine aralıklarla devam ediyorum..
Sırça Köşk, Değirmen gibi bir öykü kitabı...13 öykü ve 4 masal var içinde...
Kitaba ismini veren Sırça Köşk ise bir masal...
Kısacık da olsa tüm öyküler öyle derin ki...
Böbrek, Çilli, Cankurtaran, Çirkince benim etkilendiğim öykülerden...
Çirkince deyince şaşırdınız değil mi? Çirkince nasıl mı Şirince olmuş? 
Sabahattin Ali'ye kulak verin..

Değerli yazarımızın bütün yapıtları serisinde sıradaki kitap ne olacak acaba?
Beklemede kalınız..

7 Mayıs 2013 Salı

Bitter Çikolatalı Kalp Kurabiye



Çikolata sevmeyen kadın yoktur herhalde...Beyaz, sütlü, bitter...En azından bunlardan birine karşı bir tutkunuz vardır eminim..
Benim vazgeçilmezim bitter...Diğerlerini bayramda, seyranda veya zorunlu kaldığımda alıyorum...
Bitter çikolata, diğer çeşitlerine göre içinde "kakao kuru maddesini" en çok barındıran...
Reklamlarda veya marketlerde de gördüğümüz gibi farklı kakao oranlarında bitter çikolatalar var..
Ben genelde %70 kakao yazanı alıyorum, evdekilere biraz acı geldiği için de rakibim az oluyor :)
Her şeyin fazlası zarar bunu biliyoruz...Elbette çikolatanın da...
Ama çikolatanın bilinen pek çok yararı da var.
İçinde antioksidan özelliğe sahip bileşikleri barındırıyor, mutluluk veriyor..Gevşetip rahatlatıyor...
Hem de kahvenin yanında pek güzel gidiyor...

Böyle bir giriş yaptıktan sonra asıl konumuza gelelim diyorsunuz biliyorum..Tamam hemen bitter çikolatalı kurabiye tarifimize geçelim...


Gerekli malzemeler

100 g margarin (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta
1 paket bitter çikolatalı puding
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Un

Yapılışı

Bir kapta margarin, sıvıyağ ve yumurtayı karıştırın. Karışıma puding ve kabartma tozunu ekleyin. Karıştırmaya devam edin..Kontrollü olarak da unu ilave edin..Kulak memesi kıvamına gelince şekil verin..Ben kurabiye kalıplarını kullanarak kalp şeklini verdim..180 derecede önceden ısıtılmış fırına yerleştirin, üzeri çatlayana kadar da pişirin..


Bir hatırlatma; bu tarife göre şekeri biraz az gelebilir size, isteğinize göre pudra şekeri ilave edebilirsiniz..

Daha önce çilek ve muzlu pudingini de yapmıştım..Onun için buradan devam edebilirsiniz...
Afiyet olsun...

5 Mayıs 2013 Pazar

Dilekler hazır mı?


Hızırla İlyasın buluşmasına az kaldı..Dileklerimiz hazır mı? 

Hepimiz biliyoruz bu ritüeli..

Hızırın uğradığı eve, dokunduğu şeylere bolluk bereket getireceğine inanılır..

5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece dilekler dilenir, bir kağıda o yıl her ne istiyorsan (aşk mı, iş mi, araba mı ev mi : ) çizilir sonra da gül ağacının dibine gömülür. 

Ya da yeşil soğanın iki dalı eşit parçada koparılır birine dileğini dileyip ip bağlanır, 
ertesi gün ip bağlanan kısım diğerine göre uzarsa dileğin kabul olduğuna inanılır..

Hatta bazı yörelerde yiyecek kap kacaklarının, ambarların, para keselerinin ağzı açık bırakılır, bolluk bereket gelsin diye...

Benim en çok sevdiğim ritüellerden biridir Hıdırellez...

Biz annemle pek güzel sürdürüyoruz bu geleneği...

Her yıl olduğu gibi bu yıl da güzel dileklerimizi hazırladık...

Sağlık, huzur, barış, adalet ise ortak dileğimiz...

Hepimizin dilekleri kabul olur inşallah :)

Sizde durumlar nasıl, sizde nasıl kutlanır Hıdırellez?

2 Mayıs 2013 Perşembe

Bahar mimleri :)


Kendisi bir kahve tutkunu..Tıpkı ben gibi...

"Hayat paylaşınca güzel" blogunun sahibi beni mimlemiş...
Teşekkür ederim kendisine..Sorularda hayli zormuş :)

Gelelim sorulara

1. Eğer düğünün olsaydı, nasıl olacak olurdu?

Elbette kır düğünü, kır çiçekleri...

2. Yolda giderken sevdiğin idole rastlasaydın ne olurdu?

Hmmm..Heyecandan elimdekileri düşürürdüm, elim ayağıma dolaşırdı :)

3. Bir dizi karakteri olsan hangisi olmak isterdin?


Fringe de Ajan Dunham olmak isterdim...

4. Hayatın bir senaryo olsaydı ve senaristi sen olsaydın nasıl bir senaryo yazardın?

Hayatımız bir senaryo zaten biz de başroldeyiz desem olmaz mı? Tamam tamam yazıyorum senaryoyu...
Immm yazamıyorum senaryoyu aklıma bir şey gelmiyor :)

5. Hep yaşamayı merak ettiğin, bir gün bu duyguyu tatmalıyım dediğin bir olay var mı?

Bungee jumping yapmak :)

6. Eğer olanaklarını göz önünde bulundurmadan, hiçbir şeyi düşünmeden istediğin mesleği seçecek olsaydın bu ne olurdu?

Aslında mesleğimi seviyorum, yaşamın içinden bir meslek benimki..Ama şu olmayan olanakları çok kötü...

7. Farklı bir nedende dünyaya gelecek olsaydın, kimin görünüşünde olmak isterdin?

Yani hayatımdan memnunum, bu görünüş iyi bence :)

8. Hayallerine konuk ettiğin prens/prenses nasıl birisi?

O şipsirin biri, boncuk gözlü :) Hele bu aralar bir bakmışız Maldivler'de bir bakmışız Midyat'da..Teyyy geziyoruz işte :)

9. Giyim tarzın

Rahatı pek severim...Rahat giyinmeyi de..

10. Seni en etkileyen dizi veya film sahnesi.

Şu babam ve oğlumda açaydım kollarımı gitme diyeydim sahnesi..

Ben bilemedim şimdi kimi mimleyeceğimi, 
ama ilk aklıma gelenler;

Esen Can, yazılarında gülme krizine girdiğim blogger :)
Hayali atölye, ne zamandır mimlememiştim.

Cevaplarsanız sevinirim ki :)

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Türk Kahveli Kurabiye



Kahveyi sevmeyen var mıdır bilmiyorum...O müthiş kokusuna aşık olmayan...Her sabah kahvaltı sonrası içilen Türk kahvesine paha biçilemez değil mi? Biz de ev içerisinde bu geleneği sürdürenlerdeniz :)

Eee yanında lokum veya minik kurabiyeler de olunca tadından yenmez...
Kurabiye canavarı ben bu sefer de Türk kahveli kurabiye ile karşınızdayım...

Gerekli Malzemeler
1 yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı nişasta
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket margarin (oda sıcaklığında)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1tatlı kaşığı türk kahvesi
Aldığı kadar un


Yapılışı

Yumurta, şeker, sıvı yağı karıştırın..Üzerine un, nişasta, kabartma tozu, vanilyayı ve türk kahvesini ekleyin.. Son olarak oda sıcaklığındaki yumuşamış margarini ekleyin...Yoğurmaya başlayın..Margarin eridikçe un ister...Elinize yapışmayacak şekilde kulak memesi kıvamına gelince yarım saat veya vaktiniz varsa bir saat bekletin.İstediğiniz şekilde yapabilirsiniz, ister minik, ister şekilli..Size kalmış.. Ben bu sefer kalıp kullandım :)Çok da eğlenceli oldu...
Afiyet olsun!