UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

3 Şubat 2013 Pazar

Kürk Mantolu Madonna


Bu kitabı neden şimdiye kadar okumadım ki? Maria ve Raif aşkı, yalnızlık, içtenlik, korkular ve hüzün... Okurken sanki birinin gizli bir not defterini okuyormuşum gibi hissettim..Bir solukta da bitti zaten..Hala okumayanlar, erteleyenler artık bu kitabı okuma vakti..

Arka Kapak

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna'yı" seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.

Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor. 

Altını çizdim..

Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca , yeislerinden (ümitsizlik) her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabi olanı kabul eder, ortada ne hayal sukutu, ne inkisar kalır..Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur."

"Aşk hiç de sizin söylediğiniz basit sempati veya bazen derin olabilen sevgi değildir. O büsbütün başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilmeyiz. Halbuki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmaya bağlıdır. Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sonuçlarını tahlil edebiliriz. Aşka girmeyen şey ise tahlildir." Maria 

"İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan, hiç bir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettiremez ve kimseden de böyle yapmasını bekleyemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz, aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir." Raif 

"O bütün mantıkların dışında tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka istemek bütün ruhuyla bütün vücuduyla her şeyiyle istemek başka..Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!" Maria


10 yorum:

  1. ah nefis kitap.
    mariaaaa pudeeer.
    bugünlerde nedense çok satıyor.
    biraz kalın kitaptı ama di mi.
    :)
    en iyi filmler listesi var blogumda.
    izlemek istediğin zaman iyi filmleri.
    :)

    YanıtlaSil
  2. 160 sayfa, geliyorum bakmaya..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay evet doğru ya, o inceydi, başka kitapla karışıtırdım galiba.
      kuyucaklı da inceydi.
      :)

      Sil
  3. Evet hep elimin altında erteleyip durdum bu hafta mutlaka okuyucam çok güzel anlatmışsın bol kitaplı günler Hilal'cim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, gerçekten o övgüyü hak eden bir roman :)

      Sil
  4. "Bu kitabı neden şimdiye kadar okumadım ki?" sorusunu ben de sormuştum bu kitabı okuduğumda. Sanırım birçoğumuzda geç kalınmışlık hissi yaratıyor bu güzel eser ;)

    YanıtlaSil
  5. bak bi de oğuz atay'ın "beyaz mantolu adam" var.
    o da çok iyi.
    :)

    YanıtlaSil
  6. bende okudum bu kitabı gerçekten çok hoştu benim blogumada beklerim kelebeketkisi39.blogspot.com
    sevgiler

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız kadar değerli başka ne olabilir ki?