UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

30 Nisan 2013 Salı

Etamin üzerine "çifte baykuşlar"


Havalar ısınınca içimize bir neşe geliyor değil mi? 
Böyle daha bir enerjik, daha bir mutlu, rengarenk cıvıl cıvıl oluyoruz..
Sobanın yanındaki kedi modundan çıkıp baharda kuşlar gibi moduna giriyoruz...
Ben de işte tam bu moddayken etamini, renkli ipleri aldım elime, ortaya bu baykuşlar çıktı işte..


Ne kadar da güzel işmiş bu çarpı işi, yani ortaya bir şeyler çıkardıkça insan ne mutlu oluyor öyle :) 
Bakalım siz de beğenecek misiniz baykuşlarımı :)

Baykuş figürünü daha önce kitap ayracında da kullanmıştım onun için buraya tıklamanız yeterli..

Sağlıkla ve mutlulukla kalınız :)

26 Nisan 2013 Cuma

Her kalp kendi şarkısını söyler ve yalnızca...


Geçenlerde ülkemizdeki kitap okuma oranları ile ilgili bir habere denk geldim..Oranları hepimiz biliyoruz zaten ..Çünkü okumuyoruz..Japonlar yılda ortalama 25, İsviçreli 10, Fransızlar 7 kitap okurken ülkemizde bir kişi on yılda sadece bir kitap okuyormuş..Buna neden olarak pek çok şey gösterilebilir..Öncelikler olabilir, kişi önceliği televizyona, internete, sosyal paylaşım sitelerine verebilir.. Tercih olabilir, adam nihayetinde sigarayı kitaba tercih edebilir...Kitapların pahalı olması, kütüphanelerin yetersiz olması, kütüphanedeki kitapların yetersiz olması gibi gibi gibi...

Okunan kitaplarda genellikle "aşk romanları" ymış..Yani pek çok insan gerçek hayatta yaşayamadığı pek çok duyguyu kitaplar sayesinde hissedebiliyor..Gidemeyeceği pek çok yere kitaplar sayesinde gidebiliyor..İşte ben de en uzun yolculuklara hep kitaplar sayesinde çıktım..

Normalde okuduğum bir kitabın postunu hazırlarken önce Arka Kapak yazısını yazardım,
ama bugün biraz değişiklik yaparak böyle bir giriş yaptım...

Arka Kapak

Başarılı ve ünlü bir avukat olan babası tam da Julianın fakülteden mezun olduğu günün ertesi sabahı ardında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Birkaç yıl sonra ise annesi şans eseri bulmacanın bir parçasını bulacaktır - Mi Mi adlı gizemli bir kadına 40 yıl önce yazılmış ama gönderilmemiş bir mektup. 

Babasının geçmişindeki gizemi çözme isteğiyle Julia kariyerini ve önünde onu bekleyen hayatı bir kenara koyar ve Mi Minin bir zamanlar yaşamış olduğu yere gider. Yolculuğu onu doğunun esrarengiz bir bölgesine, küçük bir dağ kasabasına götürür. Orada babasını tanıyan ve kendisi hakkında da inanılmaz şekilde bilgi sahibi olan bir adamla karşılaşır. Merakına teslim olarak onunla her öğleden sonrası buluşup ondan babasının gençliği hakkında şaşırtıcı hikayeler dinler - çocukken kör olmuş, manastırda yetiştirilmiş ve hepsinden öte oralı bir kıza delice bir tutku beslemiştir.

Amerika, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda, Japonya, Sırbistan, İsrail ve Hırvatistaqn'da sadece, okuyanların birbirlerine tavsiyesiyle yüz binlerce sattı, en çok konuşulan kitaplardan biri oldu.

Uykum ve Ben ne diyor?

Kitabı sevdim..Dili oldukça akıcı, hikayesi de sıcak...Aşk romanı severler için tavsiye edilir...
Kitapta duygu yoğunluğu hayli fazla...
Bir kayboluşla geçmişin derinliklerine yolculuk...
Bedenlerindeki eksikliklerin sevgiyle nasıl da doldurulduğuna şahit olacağınız bir kitap..
Görmenin sadece gözle olmadığını bir de bu hikayeyle dinlemeye hazır olun...
Yine batıl inançların insan hayatlarına etkisini görebilirsiniz...
Aşk, sadakat, sevgi, korkular, gerçekler ve hüzün...

Altını çizdiğim cümleler

"Ne kadar yaşar ki insan?
Bin gün mü, tek bir gün mü?
Bir hafta mı, yüzyıllar mı?
Ne kadar sürer insanın ölmesi?
Ne demektir "sonsuza kadar"?"
Pablo Neruda

"Hiç bir şeyin asıl özünü gözlerle göremezsin."

"İnsanlardan sadece iyilik bekleyip, yüksek beklentilerimizi karşılayamadıklarında hayal kırıklığına uğramak çok daha kötü. Bu şekilde insanlığa öfke ve kin beslemeye başlanır."

"..görmenin gözlerle ilgisi olmadığı, hareketin ayaklara bağlı olmadığı bir dünyaydı.."

"Hiç bir hayat bir soruyla bitmemeliydi. Ne için?"

"Ölümden korkmak herhalde bir hayatta kalma içgüdüsü, diye düşünmüştü sonradan. Hepimizin her canlının vazgeçilmez bir parçası olmalı. Öte yandan da bu dünyadan huzur içinde göçebilmek için onu aşmalıyız."

"Müzik, derdi babam sık sık, bir tanrının ya da semavi bir gücün varlığına inanabilmenin tek nedenidir."

"Sevgi öyle farklı yüzlerle karşımıza çıkar ki, hayal gücümüz bile hepsini görmeye hazırlıklı değildir."

"Korku körleştirir, sağırlaştırır. Öfke körleştirir, sağırlaştırır. Kıskançlık ve şüphe de öyle. Korkudan güçlü tek bir şey vardır."

Keyifli okumalar..

25 Nisan 2013 Perşembe

Mahlepli simit isteyen?


Mahlep sever misiniz? Ya kandil simitlerini..Ben bayılıyorum bu aromaya...
Ne zamandır bu aromayı kullanarak bir şeyler yapmak istiyordum, dün de artık zamanı geldi dedim ve harekete geçtim :)

Mahlepli simit için tarifi Hayatın tatları isimli blogdan aldım..
Şunu da belirteyim bu simitler tereyağı ile çok daha lezzetli oluyor...

Gerekli malzemeler

1 paket margarin (Oda sıcaklığında)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı tuz
1 adet yumurta sarısı (akını üzerine)
1 paket kabartma tozu
1,5 tatlı kaşığı mahlep (olmasada olur)
Aldığı kadar un

Yapılışı

Margarin, sıvı yağ, yoğurt ve yumurta sarısını iyice karıştıralım. Üzerine un, tuz, mahlep ve kabartma tozunuda ekleyip yumuşak bir hamur elde edelim. Küçük parçalar alıp ince uzun bir şerit elde ederek simit şeklini verelim..Önce yumurta akı sonra da susama bulayarak yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizelim...Önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirelim..Etrafa mis gibi mahlep kokusu yayılacaktır..

Afiyet olsun...

22 Nisan 2013 Pazartesi

Her Zaman Okuduğunuz Hürriyet'i Şimdi İzleyin


Hürriyet TV şimdi yayında.

Hürriyet TV’yi ziyaret edenler, aradıkları her şeyi artık tek tıkla seyredebilecekler. Hürriyet TV, zengin haber içeriğinin yanı sıra konusunda uzman isimlerle gerçekleştirdiği programlarla da dopdolu.

Hürriyet TV’de Berza Şimşek’ten günün mutlaka görülmesi gereken haberlerini izleyip usta gazeteci Sedat Ergin’den haftanın yorumunu alabilirsiniz. Üstelik gündemin özetini, Metehan Demir, 3 dakikada sizin için yorumluyor.

Burcunuzdaki yeni gelişmeleri merak ettiğinizde ise Susan Miller ile yıldızlara bakabilir, Sebla Kutsal ile dilediğiniz zaman, kültür ve sanat dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Uğur Cebeci ise sivil havacılığın geldiği son noktayı size Kokpit’ten anlatıyor.

Magazinden spora, eğlenceden ekonomiye hepsi ve daha fazlası, sürekli güncellenen Hürriyet TV’de sizi bekliyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Tıkla İndir, Tıkla Getirt!


26 ilde 128 mağazası ile sektöründe lider olan D&R, dr.com.tr ile kültür, sanat ve eğlence dünyasını bir tıkla evinize getiriyor. Reklam filmiyle online sipariş hizmetini duyuran D&R, kültür, sanat ve eğlenceye kısa yoldan ulaşmak isteyenler için internet sitesini yenilenen tasarımıyla hizmete sundu. Kitap, film, müzik, elektronik, oyun&konsol, dergi, kırtasiye, hobi&oyuncak, kişisel ürünler ve  e-kitap kategorilerinde yer alan binlerce ürünü sipariş edebilme olanağı sunan D&R, teknolojinin sunduğu olanakları en iyi şekilde kullanarak müşterileriyle buluşturuyor.


İnternet sitesi dışında tablet ve akıllı telefonlar için tasarlanan mobil uygulamalarla tüm platformlarda hizmet veren dr.com.tr, hızlı ve kolay bir alışveriş imkanı sunuyor.

Ayrıca D&R ve DMC’nin işbirliğiyle yayın hayatına başlayan yasal internet müzik platformu "MUSICCLUB" ile 200.000 adet yerli şarkı ve binlerce albüm indirilebiliyor.

Kültür, sanat ve eğlencede zengin ürün çeşidine ulaşmak için siz de dr.com.tr’ye girin, tıklayıp indirin, tıklayıp getirtin.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

18 Nisan 2013 Perşembe

Şimdi tam çilek yeme zamanı! Çilekli Milföy Pasta


Çilek mevsimindeyiz..Bloglarda, yemek programlarında hep çilekle yapılmış pastalar, kuplar görüyorum..Eee canım da istiyor tabi... Eve gelirken çilek alayım dedim, sonra bu çileklerle ne yapsam ne yapsam? Sonunda milföy pasta yapmaya karar verdim..Hemen de hazır, çok pratik...Bunun çileksiz halini daha önce çok yakın bir arkadaşımın tez savunmasında yemiştim, annesi de pek lezzetli yapmıştı.

Nasıl mı yaptım?

Gerekli malzemeler

Milföy hamuru
Pudra şekeri


Pasta kreması için

1 yumurta 
2,5 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta
4 yemek kaşığı şeker
1 paket vanilya



Pasta kreması için  tüm malzemeleri tencereye koyup pişirmeye başlayalım..Çırpma teliyle sürekli karıştıralım..
Krema kıvamına gelince ocaktan alıp ve soğumaya bırakalım..Diğer taraftan
Kare milföy hamurlarını ikiye bölelim ve yağlı kağıt serili tepsimize yerleştirelim..Önceden ısıtılmış fırında 10-15 dk üstü altın sarısı olana kadar pişirelim. Piştikten sonra fırından alalım ve biraz soğumasını bekleyelim..İkiye ayırıp arasına krema sürelim ve mevsim meyvesi çilek koyalım..Üstüne de pudra şekeri serpelim..Ben üstünede çilek koydum tabi...

Çok pratik tarifi denemenizi şiddetle tavsiye ederim, afiyet olsun...

Filler aşkına!


Filleri ne çok severim...Bir fille ilk tanışmam Ankara'da Hayvanat bahçesinde olmuştu...Minicik ben, ki o zaman 5-6 yaşlarındayım, ve devasa Şirin...Filin adı Şirin'di..2006'da AOÇ'deki 34 yıllık hizmetini 54 yaşında tamamlayarak yaşamdan emekli oldu...O sıralarda Türkiye'de iki fil vardı...Biri Şirin, diğeri İzmirlilerin çok yakından bildiği Pak Bahadur...O da 2007'de aramızdan ayrıldı..
Belki de Pak Şirin'in ölümüne dayanamamıştı...

16 Nisan 2013 Salı

Ruhi Mücerret-Murat Menteş


Arka kapak

Dublörün Dilemması ve Korkma Ben Varım'ın yazarından doludizgin bir roman daha! Sıkı tutunun!
İstiklal Harbi'nin son gazisi,
100 yaşındaki milli kahraman
Ruhi MÜCERRET
bir dünya starına nasıl dönüşüyor?
Zaten ecelin menzilindeyken,
esrarengiz psikopat MASUM CİCİ'yi haklayabilecek mi?
Mabet filozofu AVNİ VAV'dan daha neler öğrenecek?
NAZLI HİLAL'e, 70 yaş farka rağmen nasıl açılacak?
Ve son nefesinde kelime-i şahadet getirebilecek mi? 

15 Nisan 2013 Pazartesi

Xperia Z, Sony'nin efsaneleri tek telefonda



Çekim kalitesi mükemmel olan hatta suyun altından bile cam gibi görüntüler alabilen yeni nesil Sony telefonu. Kamerası 13 megapiksel ve cep telefonları için özel Sony Exmor görüntü sensörüne sahip. Ayrıca full hd video kayıt özelliğiyle de gönülleri fethediyor. Işığın tersten gelmesi, yeterli güneş olmaması sorunları tarihe karışıyor üstelik suya dayanıklı olduğu için suyun altında bile çekim yapılabiliyor. Telefonun pil ömrünü daha da uzatmak için eklenen stamina özelliği de büyük avantaj. Bu özellik sayesinde, ekran kapalı olduğunda pili bitiren uygulamalar otomatik olarak kapatılıyor ve ekran açıldığında tekrar devreye sokuluyor. Böylece telefonun pil ömrü dört kata kadar artıyor. Ekran kapalıyken bildirim almaya devam etmek istediğiniz uygulamaları seçip, sadece onların çalışmaya devam etmesini de sağlayabiliyorsunuz.


Bir bumads advertorial içeriğidir.

Damla çikolatalar kurabiyenin içinde ne arıyor?


Yine harika bir haftasonunun ardından damla çikolatalı kurabiyelerimle karşınızdayım..Aslında herkesin bildiği ve çok sevdiği bir kurabiye türü bu...Tabi buradaki fark damla çikolatalarınızı ne şekilde kullandığınızda....Ben kurabiye hamuruna gizleyip yiyicisine (:) sürpriz yapmak istedim.

Tarif her zamanki unlu kurabiye tarifim..Daha önce damla sakızlı kurabiye hamurumu da bu tarifi kullanarak yapmıştım..
Benim favorim elbette...

Neler mi gerekli?

1 yumurta
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı nişasta
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket margarin (oda sıcaklığında)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un
Damla çikolata

Yapılışı

Yumurta, şeker, sıvı yağı karıştırın..Üzerine un, nişasta, kabartma tozu, vanilyayı dökün..Margarini ekleyin...Yoğurmaya başlayın..Margarin eridikçe un ekleyebilirsiniz....Kulak memesi kıvamına gelince yarım saat veya vaktiniz varsa bir saat bekletin.Damla çikolatalarınızı ekledikten sonra olay bitmiştir zaten...İstediğiniz büyüklükte, toplar yapın ve önceden ısıtılmış fırında üzeri çatlayana kadar pişirin...

Üzerine pudra şekeri serpin..

Afiyet bal şeker olsun..

12 Nisan 2013 Cuma

The Beetle. Yeniden yepyeni.



O, yıllar boyunca yüzünden hiç eksik etmediği kocaman gülümsemesiyle kalpleri fethetti. Ama şimdi bize farklı bir yüzünü gösteriyor. Çekici hatları ve sportif duruşuyla herkesin aşık olabileceği, seksi, güçlü ve etkileyici bir yüz.

21.yüzyıla özel Beetle karşınızda.

Yıllar önce milyonların ayağını yerden kesti.
Şimdi nefesleri kesiyor.

Beetle yollara ilk çıktığında yakıt tasarrufunda devrim yaratmış ve herkesin ulaşabileceği bir hareket özgürlüğü getirmişti. Sonra yakıt tasarrufuyla performansı bir arada sunan TSI ve TDI motorlar geldi ve bu, yakıt veriminde yeni bir dönüm noktası oldu.

İşte bu motorlar sayesinde, günümüzde sürüş keyfinden ödün vermeden tasarruflu bir şekilde araç kullanmak mümkün. Tıpkı Beetle’da olduğu gibi... Yeni Beetle’ın motorlarının gücüne ve DSG şanzımanın sunduğu sürüş keyfine karşı koymak çok zor. Yolda ona yetişmek isteyenlerin işi, daha da zor.

The Beetle 1,2 lt TSI 105 PS, 1,4 lt TSI 160 PS benzinli ve 1,6 lt TDI 105 PS tiptronik DSG motor seçenekleriyle sürüş keyfini doruğa çıkarıyor.

Şimdi daha sert görünüyor.
Ama her zamankinden daha eğlenceli.

21.yüzyılın Beetle’ı, navigasyon-radyo ve eğlence sistemleriyle Beetle ruhundaki eğlenceyi dışa vuruyor. Renkli dokunmatik ekranı, 30 GB dahili hafızası, harici ses girişi ve SD kart yuvasıyla eğlencenizi her yere yanınızda taşımanıza olanak tanıyor. Üstelik mobil telefon hazırlığı, Türkçe dil seçenekli navigasyonu ve bluetooth gibi özellikleriyle yolculuklar hiç olmadığı kadar keyifli.

Dışına yansıyan, içinin güzelliği.
Beetle’ın sıradışı tasarımı, yalnızca dış görünüşüyle sınırlı değil. Beetle ruhu, içeride de kendini hissettiriyor. Çift bölgeli tam otomatik klima sistemi klimatronik, çok fonksiyonlu deri direksiyon simidi, şık bir krom çıtayla süslenmiş gösterge paneli ve alımlı deri döşemeleri, ambiyans aydınlatması ve daha pek çok ayrıntı, iç mekanın diğer şık ve işlevsel ögeleri.

21.yüzyılın Beetle’ı ile tanışmak ve onu yakından görmek istiyorsanız sizi Volkswagen Yetkili Satıcılarına bekliyoruz.

http://tr.beetle.com/tr/tr/home



Bir bumads advertorial içeriğidir.

"Uykum ve Ben" artık Facebook'da!


 Uykum ve Ben'in değerli takipçilerine...

Blog dünyasında bir yılımı doldurmaya az kaldı...Zevkle yazdığım, paylaştığım yazılar artık pek çok kişi tarafından takip ediliyor...
Aldığım yorumlar ve bana bu yolda verdiğiniz destek için hepinize teşekkür ederim...
Verdiğiniz cesaretin ve desteğin beni inanılmaz mutlu ettiğini söylemek isterim...

Demiştim ya bir yılı doldurmaya az kaldı ve ben de bu birinci yılıma özel siz değerli takipçilerime sürpriz hediyeler hazırlamaya karar verdim...Sürpriz hediyeler ise bir kişiyle sınırlı olmayacak, amacım daha fazla kişiyi sevindirmek...Çekiliş duyurusunu ise yakında buradan ve Uykum ve Ben'in Facebook sayfasından sizlerle paylaşacağım...Ne kadar heyecanlandığımı tahmin edersiniz...

Son bir hatırlatma; Uykum ve Ben'in Facebook sayfası açılmıştır..
Buradan ve sağ taraftaki takip butonlarından ulaşabilirsiniz..
Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim..

9 Nisan 2013 Salı

Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet

Hürriyet, Türkiye’nin en çok okunan gazete uygulaması Hürriyet E-Gazete’den sonra Hürriyet Tablet uygulamasını da hayata geçirdi. “Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet” sloganıyla tanıtılan ve Apple Store’da 1 numaraya yerleşen bu yeni uygulama kullanıcılar tarafından oldukça beğeniliyor.

2011 yılının Mart ayında hayata geçirilen Hürriyet E-gazete uygulaması bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesi olmayı başarmış durumda. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı 16 bine ulaşarak, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakırken; Hürriyet okurları, E-Gazete uygulamasını günlük 50 bin, haftalık 350 bin kez ziyaret ediyor.

Tablet okurunun beklentisinin farklılaşması ve ilgi alanlarının değişmesiyle, okurlar artık okuduğu haberin videosunu da izlemek, farklı spor dalları hakkında analizler okumak, dünyadan ilginç fotoğraflar görmek, içeriği 'parmağının ucunda' hissetmek istiyor. Hürriyet Tablet uygulaması tam da bu beklenti ve ihtiyacı karşılamaya yönelik hazırlanmış bir uygulama.

Bir haftadır Apple Store’da en çok indirilen uygulamalar arasında 1 numarada yer alan Hürriyet Tablet’te, Manşet, Güncel, Ekonomi, Spor, Kelebek, Seyahat bölümlerinin yanı sıra Cumartesi ve Pazar eklerinin bambaşka yorumları yer alıyor. Günün videosu ve foto galeriler oldukça beğenilirken, HTML5 tabanlı bir uygulama olduğu için reklamverenler için de oldukça cazip.

Tablet bilgisayarların tüm olanaklarını kullanan yeni Hürriyet Tablet uygulaması, App Store ve Android Market’te, ücretsiz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Keçeleri kaçırdım, ayraç yaptım!


Günaydın! İstanbul'da güneş birazcık yüzünü gösterdi bu sabah, zira pazardan beri hasret kalmıştık..
Güzel haber ise hafta sonu güzel olacakmış, 20'li derecelerde..
Keçe işine gireceğimi Eminönü ile ilgili yazımda belirtmiştim..İlk olarak ayraç yaparak başladım işe...
Keçe ile uğraşanların "Sen yenisin galiba?" dediğini duyar gibiyim :) 
Evet evet yeniyim ve çok sevdim bu işi...Bloglarda, 10 marifette ve Pinterest'te çok fazla örneği de var..Hepsi de çok güzeller...
Yaratıcılığa açık bir malzeme..

İlk yaptıklarım bunlar bakalım beğenecek misiniz?

Ayraçların kenarlarında gördüğünüz dikişi de yeni öğrendim biliyor musunuz? 


7 Nisan 2013 Pazar

Damla sakızlı kurabiye


Tam bir kurabiye canavarı ile karşı karşıya olduğunuzu belirtmek isterim...
Dün akşam blogları gezerken yine çok güzel bir bloga rastladım..Oya hanımın blogunda müthiş lezzetler var..Bakmanızı şiddetle tavsiye ederim...İşte bu kurabiyeyi denemem de bu sayede oldu...

Damla sakızını sever misiniz? Ben Türk kahvesi hariç her yerde seviyorum...Ama kurabiyede ilk kez deniyorum...Çok da yakıştı..
Nasıl mı yaptım? 

Gerekli Malzemeler

1 yumurta
1 su bardağı nişasta
1 su bardağı pudra şekeri
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 paket margarin (Oda sıcaklığında)
Aldığı kadar un
1 paket damla sakızı

Yapılışı 

Yumurta, şeker, sıvı yağı karıştırın..Üzerine un, nişasta, kabartma tozu, vanilyayı dökün..Margarini ekleyin...Yoğurmaya başlayın..Margarin eridikçe sizden un isteyecektir çekinmeyin verin...Sonra da toz haline getirdiğiniz damla sakızını ekleyin ve yoğurmaya devam edin...Kulak memesi kıvamına gelince yarım saat veya vaktiniz varsa bir saat bekletin..Sonra da istediğiniz boyutta şekillendirin..
Ben kahvenin yanına da koyarım diye minik minik yaptım..

Önceden ısıtılmış fırında 180 °C'de 12-15 dakika pişirin.

Üzerine de pudra şekeri serpin..

Ayrıca, ben yaparken damla sakızı reçeli kullandım..Geçen Eylül'de İzmir'in şirin mi şirin Şirince'sinden almıştım..Marketlerde şimdiye kadar hiç rastlamadım..Bulamayabilirsiniz bu yüzden üzülmeyin bildiğiniz bir paket damla sakızını kullanabilirsiniz..

Harika bir haftanız olsun!
Sağlıcakla...

6 Nisan 2013 Cumartesi

Eminönü, laleler, boğaz ve yunus


İstanbul'u hafta içi gezebilmek ne şans..Ben de fırsat bu fırsat, soluğu tarihi yarımadada aldım..
Buraya sahilden boğaz havası alarak gitmek en iyisi..Trafik bazı noktalarda kilitleniyor olsa da hafta sonu gibi değil..Kabataş'a kadar her şey gayet iyiydi, tahmin ettiğimden daha erken bile geldik. Ancak Kabataş-Bağcılar tramvay seferi bir süre iptal edilmiş. Trafik de fena. Biz de tabana kuvvet  yürümeye başladık..Tophane vardığımızda da tramvay çalışmaya başladı..Ama haliyle çok kalabalık..
Nasıl bindiğimi ve Eminönü'nde nasıl indiğimi hatırlamıyorum bile...

Evet geldik Eminönü'ne...Mısır çarşısı her daim kalabalık olduğu için, içeriye girmedik..Yanındaki aradan kurukahvecinin oradan girdik..Muhteşem kahve kokusunu alınca hemen ben de sıra falan dinlemedim kahvelerimi aldım...Kahveciler nasıl seri çalışıyorlar görseniz, o kadar kahveyi yetiştirmek kolay değil..Alıcısı da çok...Sonra kapalı çarşıya doğru tırmanmaya başladık..Aklınıza gelebilecek her şeyi bulabilirsiniz burada..Ben de uzun zamandır keçe çalışmayı düşünüyordum görünce alayım dedim..Bakalım neler çıkacak bunlardan...

Eee tabi herkes biz gibi gezmeye değil alışverişe geliyor oraya..Çeyiz alışverişlerini yapıyorlar genç kızlar, aileler..Bu işlere ne kadar uzak olsam da dün o kızların hallerini görünce üzüldüm..Ne zor işler...

Sonra hediyelikler için de çok güzel burası..Ben kendime bile pek çok hediye aldım..



Gelelim lalelere...İstanbul'da lale festivali başladı..1-30 Nisan arası lale festivaliymiş...Her yerde lale, insanın başını döndürüyor...Renk renk...Bunun için Emirgan'a gitmek lazım tabi..Sadece Emirgan'a 2,5 milyon lale ekilmiş...Tabi Emirgan dışında Göztepe Parkı, Gülhane, Sultanahmet her yer her yer...14 milyon lale bizim için ekildi..Tez zamanda Emirgan'a gidile o zaman..


Dönerken de trafiğe hiç girmeyelim vapurla gidelim dedik..İyi ki öyle yapmışız ki, yunusların şovunu izleyebildik..Yunus görmek ne kadar da mutlu ediyormuş insanı dün öğrendim bunu da, herkes fotoğraf çekmeye başladı ama benim şarjım bittiği için çekemedim..Olsun ben o anı kafamda ölümsüzleştirdim..

Güzel bir hafta sonunuz olsun...

Nisandayız, boğazda erguvanlar açmıştır.


Nasıl da renklendi birden doğa...Erguvanlar, laleler sardı dört bir yanımızı...
Boğazı pembeye boyayan erguvanlar baharın gelmesine ilk sevinenlerden...Kışın kuru dalların, ağaçların arasında kaybolup giden erguvanlar baharın gelmesiyle nasılda değiştiriyor boğazın havasını bir bilseniz.....Rüya gibi...

Ve gemisinde Kleopatra?
Neden yine kaynaştı havalar?
Saadet mi getiriyor rüzgar
Dolarak erguvan atlaslara?

Orhan Veli

3 Nisan 2013 Çarşamba

Bumerang demek sürpriz paket demek!


Geçenlerde size Bumerang'dan bahsetmiştim. Bumerangın hayatımdaki yerinden...
Bumerangı bir de bloggerlar gözünden dinlemek isteyen Bumerang ailesi en iyi Bumerang içeriğine, Bumerang Paketi hediye edicekti...Bu içeriğim juri tarafından seçildi ve sürpriz paketi kazanan bloggerlardan biri de ben oldum..



Az önce kargo geldi...Bumerangın sürpriz paketini aldım :) 
Çok teşekkür ederim bumerang..
Eee tabi sürpriz paketten ne çıkacağını da merak etmiyor değildim..
İşte hediyelerim!


Bir de imzalı kitabım :)


Kazanan diğer bloggerları da tebrik ederim..

Bu arada bumerang'a üye olmak bu muhteşem dünyada yerini almak isteyenler için 
T0FE54B4 Promosyon kodu ile üye olabilirler...

Mutlulukla ve sağlıcakla kalın...

Düğümlere Üfleyen Kadınlar


Arka Kapak

"Amira, bize kadınları nasıl seveceğimizi anlatan bir kitap lazım. Yoksa hep böyle şapşal ve kavruk kalacağız. Bize kadınların nefesini genişletecek, o nefesin rüzgarına yelken açmamızı öğretecek bir kitap lazım. Yoksa biz ne kadar sevilsek tamir olmayız.."

Bir kadının kalbini fena kırmış bir adam...O adamı öldürmek için çölü geçmeyi göze almış dört kadın...Düğümlere üfleyen kadınlar bu yolculuğun romanı..

2 Nisan 2013 Salı

Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor

Sanat, tıp ve iş dünyası, kalp hastası çocuklar için el ele veriyor. Ünlü ressam Renée Niklan’ın 17 eseri, 10-14 Nisan tarihlerinde Ekavart Gallery’de sergileniyor. Ekavart Gallery nerede diyenlere, işte adres:  The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza, No: 15, Gümüşsuyu-İstanbul. Sergi, çarşamba-cuma günleri 11.00-18.30, cumartesi günü ise 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.

Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.

Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk kalp bozukluklarıyla doğuyor ve bu çocukların yarısı maddi kaynak veya sağlık sektöründeki insan kaynağı yetersizliği nedeniyle ilk iki yıl içinde yaşamını yitiriyor. Bu ülkelerde açık kalp ameliyatı olmayı bekleyen çocukların sayısı ise 8 milyonu buluyor.

Herkes İçin Kalp Derneği’nin kurucusu Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos. Kalangos, iki kez Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kalp cerrahı. Bu alanda 14 ayrı teknik geliştirmiş. Son 100 yılın en iyi cerrahlarından biri olarak tanınıyor. Ayrıca, dünyanın en prestijli tıp ödüllerinden Fransız Tıp Akademisi Ödülü’ne sahip.

Sergi, Alvimedica’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, hayır amaçlı bu tür etkinliklere özel önem veriyor ve Herkes İçin Kalp Derneği’ni yürekten destekliyor.

Niklan’ın mutluluk, umut ve sevgi mesajları içeren eserlerinden oluşan  “Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor” temalı sergisini mutlaka görün. Gidemem diyorsanız, sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv’de de izleyebilirsiniz. Resimler, yüreğinizi ısıtacak…

Hem dernek hem de sergi hakkında şuradan bilgi alabilirsiniz: http://alvimedica.com/hearts-for-all/tr/

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

Günlerden 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü

1 Nisan 2013 Pazartesi

Dikkat baykuş çıkabilir!


Haftaya biraz bulutlu biraz da serin bir havayla başladık..Dünkü güneşli havadan eser yok..Güneşi fırsat bilen her insan gibi ben de sahildeydim dün..Aman ne kalabalık...Oturacak bir gölge bile yok..Gölge diyorum çünkü güneş bunaltıyordu...Zaten yüzüm de bu güneşten nasibini aldı...Istakoz gibi kızardım..Hata bende, güneş koruyucu sürmemiştim. Aslında kışın bile sürülmesi gerekiyor..