UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Kardeşimin Hikayesi- Zülfü Livaneli


"Aşk, bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümektir." diyor Livaneli kitabın arka kapağında...
Çok da hoş bir fotoğrafı var Livaneli'nin Cem Talu objektifinden...
Alıyor ve hemen sayfaları çevirmeye başlıyorum...


İşte İnsan!
Evet daha başlarda ikinci etkilenme!
Şirazlı Sadi'ye hak vermemek elde değil...

Hikayemizin baş kahramanı Ahmet Bey ve başlıyor anlatmaya...Gizemli ve hayli karışık bir hikaye bu...Katil kim oynuyorsunuz biraz...Tamam tamam biraz değil oynuyoruz baya işte...Agatha Christie okur gibi oluyorsunuz bir ara..Yine hikaye içinde bir hikaye var...

Bazen kitabı okurken Binbir Gece Masallarının içinde de buluyorsunuz kendinizi. Şehrazat'ın Şehriyar'a anlattığı hikayeler gibi her gece bir hikaye anlatıyor Ahmet Bey...Merak tavan yapıyor tabi bu süreçte..

Cervantes'de konuk oluyor romana...

"Aşk denen şey bazen yürür, bazen uçar; bazen koşar biriyle birlikte; bir başkasıyla ölümcül yürüyüşe çıkar; üçüncüyü buzdan heykele çevirir; dördüncüyü atar alevlerin içine. Birini yaralar; öldürür ötekini. Aynı anda çakıp sönen bir şimşeğe benzer. Geceleyin saklar şafakta zapt edilecek olan kaleyi. Çünkü dayanacak güç yoktur karşısında."

Nietzsche 'de...

"Nietzsche'nin "aktif unutma" tezini çalışıyordum. Ona göre hayvanlarla insanlar arasında temel bir tarihsellik farkı vardı. Hayvanların tarihselliği yoktu; dün ve bugün arasında bir fark hissetmezlerdi. Bu tarihsel bilinç insana özgüydü ve hayvanları kıskanmamız için bir sebepti. İnsanın geçmişini araştırması acı veren bir deneyimdi. Mutlu olabilmenin tek şartı "unutmayı" başarabilmekti.

"Hani insan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı. Hani unutmak, insan soyunun en büyük şifasıydı.."

Batılı filozoflar mı sadece yo hayır...

Şirazlı Sadi gibi, Mevlana'da çıkıyor karşımıza...

"Geçmişi unut
Koy bir kenara
Yeni bir sayfa aç
Kurtar benliğini dünden
Bugünün çocuğu ol
Bütün bilgeliği ve gülümseyişiyle gençliğin
Şu anı hiç terk etme ne olur
Sonsuza uzanan şu günü, terk etme"

Unutabilmek ne büyük marifet...

Ünlü düşünürlerin de renklendirdiği bu romanı okumak inanılmaz keyifliydi...Ben elimden düşüremedim...
 Hikaye akıl oyunlarıyla dolu bir mektup ve bir mahkeme kararıyla sona eriyor..
Yeni çıktığı için size hikayeyi anlatamam ama sizinde büyük bir merakla okuyacağınıza eminim..
Keyifli okumalar...

3 yorum:

  1. Merhaba,
    Çok etkileyici bölümler paylaşmışsınız kitaptan, teekkürler. Ben de aldım ve elimdeki kitabı bitirip bir an önce okumayı heyecanla bekliyorum, bitirince ben de bir yorum yazarım muhtemelen:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ederim güzel yorumunuz için, bitince de fikrinizi paylaşırsanız sevinirim.

      Sil
  2. Ben de kitabı çok beğendim ve severek yorumladım. http://www.kitapsohbetcisi.com/2013/12/livanelinin-matruskas-kardesimin.html

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız kadar değerli başka ne olabilir ki?