UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

23 Aralık 2012 Pazar

İskender-Elif Şafak



Çeviren: Omca A. Korugan (yazarla birlikte)
Doğan Kitap

Arka Kapak

Aşkı aramadan evvel, düşün bir, ya benden nasıl bir aşık olur?
İnsanın sevdası karakterinin yansımasıdır.
Sen kavgacı isen, ha bire öfkeli, aşkı da bir cenk gibi yaşarsın. Gönlü pak olanın sevgisi de saf olur.

Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır. En derin yaralar ailede açılır, kabuk tutsa bile kanar hikaye, içten içe...

Attığımız her adım, yaptığımız her işte kendimizi yansıtırız.
Budur çözülmesi gereken bilmece...



Kitaptan bir kaç cümle...


"Niyetin tükürmekse, bari rüzgara karşı durma!"

"Doğru! Dünyanın öbür ucuna kaçsan da kendi kıçından kurtulamazsın."

"Gördüğün kötülüğü suya, iyiliği mermere yaz."

"Ruhum! Belki bu akşam artık
Son akşamım olacak. Aşkım içimde kaldı"

"Takvim yetersiz bir icat. Dedikleri gibi zaman uçup gidiyorsa eğer, uçuş hızı hep aynı değil ki. Keşke haftanın her gününü ayrı değerlendirmenin bir yolu olsaydı Mesela o kadar berbat olmayan bir günü beyaza boyar, bir puan verirdik. Üstünden tren geçmiş günler kırmızı ve iki puan olurdu. Berbat bir gün de siyah ve üç puan."

"Bazen en kestirme yol bir dosta eşlik etmektir."

"Bir adamın aşkı mizacının devamıdır, evlat. Yani erkek kavgacı ise sevdası da kavgalarla dolu olur. Kendine hep düşmanlar bulur. Sakin ve nazik ise sevdası merhem gibi, bal gibidir. Eğer kendisine acırsa ve zayıfsa, aşkı da un ufak olup dağılır. Yok eğer neşeli bir herifse sevdası da şenlikli olur. "

"Aptallar konuşur, akıllılar susar."

Diyor ki Zişan, "Nefs akbaba gibi. Vahşi kuş. Etinden et çeker. Senden çalar o yer. Nefsin güçlüyse sen zayıfsın. Nefsin zayıfsa sen güçlü."

"İnsan yüreği soba gibi. Sıcaklık üretiyor, enerji yayıyoruz. Ama başkalarını suçlayınca, onları karalayınca, dedikodu yapıp kem konuşunca enerji kaybolur. Yüreğimiz soğur... Kimseye kin gütmek yok, kendine acımak yok. Sen şu anda inşaat halinde bir sırça saraysın unutma. Nasıl binalar yapılırken, tabelalar koyuyoruz. Etrafa verdiğimiz geçici rahatsızlıktan dolayı özür dileriz diye. Yüreğini inşa ediyorsun sen de."

"Boş ver sen dünyayı. Yarın yel savuracak toprağımızı, içelim, hoş geçsin üç nefeslik ömrümüz." Hayyam

İçimde kalmasın!

Kitap hakkında bir kaç şey söylemeden duramayacağım..Elif Şafak'tan daha önce Aşk ve Araf''ı okudum..Bu da üçüncü oldu..Ama kitap bir aydır elimde, süründü resmen..O el yazıları nedir yahu..İnsanı kitaptan soğutuyor..Daha önce Fikir Mahsulleri ofisinin kitapla ilgili makalesini ve tespitlerini okuduktan sonra gerçekten esinlenme mi diye soru işareti oluştu kafamda? Diğer kitabı (İnci Gibi Dişler) de alıp okuyacağım. Kapağını ve kitabın çeviri oluşunu da anlamış değilim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güzel yorumlarınız kadar değerli başka ne olabilir ki?