UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

2 Şubat 2018 Cuma

Sadeleşmek üzerine



Alışverişi seviyordum, gittiğim her yerden süs eşyaları, magnetler alıp evimi ıvır zıvır eşyalarla doldururdum. Biriktirirdim de, sinema, tiyatro ve sergi biletlerini atmazdım hatıra olsun diye saklardım. Gardırobumda gereksizce yer işgal eden kıyafetler vardı,  zayıflayınca giyerim diye atamadığım, hediye gelen ama hiç giymediğim, sırf çok ucuz diye aldığım giymediğim benim tarzım olmayan kıyafetler. Kullanmadığım pek çok makyaj malzemesi, takılar, tokalar vardı. Not defterlerim, ajandalarım, kitaplarım, kalemlerim deste deste. Yaşım 50 falan değil evim de saray değil. Nereye koyacaktım bu eşyaları? Taşıması, temizlemesi, bakımı her şeyi zor ve zaman alıyor. 

Eşyalar ve onlarla ilgili sözler de kültürel miras gibi nesilden nesile aktarılıyor. Bazı eskimiş eşyaları atacak olsam mutlaka "Atma lazım olur." sözünü duyardım. Bu cümleler yerleşmiş bilinçdışımıza. 


2015'de Ayşe Arman'ın  "Sade" kitabının yazarları Begüm Başoğlu ve Ege Erim ile yaptığı röportaj sayesinde sadeleşme konusunda ilk farkındalığım oluştu. Röportajı okudukça hak verdim ve bu konuda daha çok bilgiye ihtiyacım vardı. Youtube'da kısa bir video taraması yaptıktan sonra yazar ve tasarımcı Graham Hill'in TED2011'deki  "Daha az eşya, daha çok mutluluk" isimli konuşmasını izledim. Graham Hill basitçe şu soruyu soruyor: Daha az alanda, daha az eşya, bizi daha mutlu kılar mı? Graham Hill'in sorusu cevapsız kalmasın. Az eşya sonsuz mutluluk, özgürlük, daha az sorumluluk, daha çok kaliteli zaman demek. Her an derli toplu düzenli bir ev demek. 

TRT Belgesel'de "Temizlik hastaları" diye bir programa denk geldim, temizlik konusunda takıntılı olan bir ekip temizlikten bihaber, istifçi, arşivci ailelerin çöp evlerini temizliyorlar, evden kamyonla çöp atıyorlar. Fırsatınız varsa izleyin derim. O programdan sonra ise fazla eşyalara hiç tahammülüm kalmadı. 

Sadeleşme her alanda, düşüncede, eşyalarda, bedenimizde. En zor kısmı da sadeleşme ihtiyacını kabul edip bunu içselleştirmede. Ben önce kıyafetlerimden başladım, yavaş yavaş azalttım kıyafetlerimi.  Eskileri çöpe attım, daha yeni ve daha iyi durumda olanları arkadaşlarımla, giysi bankaları veya kıyafet alan yardım kuruluşlarıyla paylaştım. Yine de atmaya kıyamadığım kıyafetlerim var. İlkokulda kullandığım kavanoz camlı gözlüğüm hala duruyor. Kozmetik ürünlerinden son kullanma tarihi geçenleri attım, hiç kullanmayacağım ürünleri arkadaşlarımla paylaştım, diğerlerini ise bitirmeye çalışıyorum, tam bitmeden yeni bir şey almayacağım. Gezerken bir kıyafeti mi beğendim hemen diyorum bunu ben neden alıyorum, gerçekten ihtiyacım var mı yoksa o anlık bir haz için mi alıyorum. Bir süre sonra hep aynı yanıtları vermeye başlayınca alışveriş merkezlerine daha az gider oldum. 

Sadeleşme uzun bir yol. Ama farkındalığın arttıkça yol almak kolaylaşıyor, hayatının tüm alanında sadeleşmeye gidiyorsun. Örneğin sadeleşme felsefesi bana dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığı da kazandırdı. Beslenmede artık daha dikkatli olduğum için pakete girmiş çikolata, bisküvi, şekerlemeler tüketmemeye özen gösteriyorum böylelikle ambalaj atıklarında da sadeleşmeye başladım. Alışverişe çıktığımda sadece ihtiyacım olan eşyaları almaya başladım. Liste tutuyorum. Açken alışverişe çıkmıyorum.

Benim anlatacaklarım bu kadar, sadeleşme üzerine biraz sohbet etmek istedim. Sizler sadeleşme konusuna nasıl bakıyorsunuz? Aldığınız kararlar, önerileriniz varsa paylaşırsanız sevinirim. 

13 yorum:

  1. Merhaba Hilal,
    Yalnız değilsin bu konuda. Bende geçen seneden beri izliyorum Temizlik hastalarını ve istifci programını. Bir gün tesadüf denk gelmişti program. Sonrasında anladım ki tesadüf değildi, benim için artık sadeleşmenin zamanı gelmişti.
    Gerçekten de artık evimde kullanmadığım, uzun zamandır bekleyen hiç bir eşya, giysi kalmadı. Ve yer açıldı :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. Benzer süreçleri yaşamışız. İyi ki farkına vardık ve attıkça rahatladık ve özgürleştik.

      Sil
  2. Merhabaaaa, kedici ve laikçi teyze geldiii:))
    Sadeleşme konusunda kitap olduğunu bilmiyordum, şu an öğrendim blogların en güzel yanı da bu sıksık yeni bir şeyler öğreniyor insan. Ben de evde kullanmadığım ve kullanmayacağım şeyleri tutmuyorum, çünkü her eşya, her biblo, her cicili bicili şey toz demek, ne kadar eşya, ne kadar ıvırzıvır o kadar toz e evde zaten tüylü bir Bücürük var bir de toz olunca çok zor:( mobilya mağazası gibi evler var beni boğuyor hele perdelerin, koltukların renkleri de koyuysa...nefes alamıyorum sanki..ne kadar az eşya, o kadar temizlik, ferahlık, bol oksijen, az toz ve dolayısıyla daha mutluluk diyorum. Elinize sağlık:) takipteyim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne iyi ettiniz de geldiniz, hosgeldiniz :) yorumunuzun altina imza atarim. Ben de artik boguluyorum fazla esyadan tertemiz ferah oturmak gibisi yok. Her zaman beklerim kedici laikci teyze :))

      Sil
  3. Kıyafet ihtiyacım olmadıkça almam. Makyaj çok az yaptığımdan iki rujum bir göz kalemim bir rimel bir farım var. Ayakkabım pek yok. Yazlık kışlık birer spor, iki sandalet bir çizme bir de ayakkabı. Mutfakta uzun süre kullanmadıklarımı veririm. Kıyafet uzun süredir giymiyorsam veririm. Kitapları bir daha okumayı düşünmüyorsam veririm. Çantam pek yok. Olanlar da hep hediye. Ha, gelen hediyeleri kullanmayacaksam kermeslere falan bağışlarım. Ama gelgelelim evde hâlâ bir ton eşya var. Bir ara defterlerimi, mektuplarımı falan atmalıyım. Ama bilet koleksyonumu ellemem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok net ifade etmişsiniz teşekkür ederim. Artık ben de kolaylıkla paylaşabiliyorum, vermekte en zorlandığım şey kitaplarım oldu ama onlarla da vedalaşmayı öğrendim.
      Bilet koleksiyonuna da kıyılır mı canım :)

      Sil
  4. Benim de öyle, farkına bile varmadan neler biriktirmişim. Fişler, dekontlar, garanti belgeleri birikmiş de birikmiş belgeler kutumda :)

    YanıtlaSil
  5. Offf onu ben hic yapamiyorm yaa illa icimden geldigi gibi yasicam 😂 begendiysem alicam. Ama kiyafetlerimi belediyeye veriyorum. Benim kullanmadigim iyi durumda esyalarida posetleyip asagiya koyuyorum biri görür alir belki isine yarar diye :) hos bir nevi bende sadelesmisim. Söyleynce farkettm 😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evett, yorumun başında yapamıyorum deyince korkmuştum. Sonunda sadeleşmişimi görünce rahatladım :)

      Sil
  6. Sadeleşmenin mutlulukla doğru orantılı olduğuna inananlardanım bende :)

    YanıtlaSil
  7. Minimalizme ilgim mimari,sanat ve fotoğraf sanatından başlayıp, dekorasyon, tüketim ve güncel yaşamıma yansıdı. Ülkemizde bu konuya ilişkin çaba sarf edenleri görmek keyif verici. Minimalizm serüveninizde başarılar dilerim (:

    Minimalizm hakkında yazıma davet etmek isterim. Saygılarımla.
    http://forestofnoreturn.blogspot.com/2018/08/sadelesmek-icin-minimalizm.html

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar 😇 Sade yaşam, tüketim kültürü ve ikinci el ile ilgiliyseniz ve araştırma yapıyorsanız röportajımızı okuyabilir, sizler de ilham alabilirsiniz. 😇 💙 www.tarz2.com/selen-baranoglu-ile-sade-yasam-uzerine 💙 Sevgilerimizle 🍀

    YanıtlaSil

Güzel yorumlarınız kadar değerli başka ne olabilir ki?