UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

20 Kasım 2012 Salı

Bin Muhteşem Güneş- Khaled Hosseini



Yazar: Khaled Hosseini
Everest Yayınları, 2012
Çeviri: Püren Özgüren


Bu kitap, gözümün iki nur'u Haris'le Farah'a ve Afganistan'ın kadınlarına adandı.

Arka Kapak

Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi...

Bin Muhteşem güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı'yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini'nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden...

Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar..

Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem.

Bin muhteşem güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman...

Kitaptan...

"Bana bak Meryem."  "Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım." dedi. Nana. "Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem."

...Bak sana ne diyeyim.Bir erkeğin kalbi fesat, habis bir şeydir, Meryem. Bir ananın rahmine hiç benzemez. Kanamaz, sana yer açmak için genişlemez..

...Aklına Nana'nın bir keresinde söylediği şey geldi, her bir kar tanesinin, dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu. Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor, bulutlar halinde toplanıyor, sonra minicik parçalara bölünüp sessizce aşağıya, insanların üstüne yağıyordu.Bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi, demişti. Başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın.

Oğlanların, dostluklara da güneşe davrandıkları gibi davrandığını anlamaya başlamıştı.: Varlığını tartışılmaz, mutlak kabul etmek, parlaklığının tadını çıkarmak, ama üzerine kafa yormamak.

Bakın bazı şeyleri ben size öğretebilirim. Bazılarını kitaplardan öğrenirsiniz. Ama bazı şeyler vardır ki, mutlaka görmeniz ve hissetmeniz gerekir.

Yanan müzeden kaçan, kaçarken de eline geçeni kucaklayan, yanıp kül olmaktan kurtarmak için yakalayabildiği her şeye yapışan bir sanat aşığı gibi... Ama zaman, yangınların en acımasızıdır. sonuçta hepsini kurtaramadı elbette..

"Bu kentin çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin,
Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi.."


2 yorum:

  1. Çok etkileyici bir romandı. Uçurtma avcısını andıran üslubuyla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle harika bir yazar ve kitaptı..

      Sil

Güzel yorumlarınız kadar değerli başka ne olabilir ki?