UA-56156696-1 expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

10 Kasım 2012 Cumartesi

Salkım Hanımın Taneleri-Yılmaz Karakoyunlu



Yılmaz Karakoyunlu
Salkım Hanımın Taneleri 
Doğan Kitap, 2010



Arka Kapak

İkinci Dünya Savaşı'nın buhranlı günlerini yaşayan İstanbul ve yerlerini Anadolu'dan gelenlere bırakan İstanbul zenginleri...Bu çalkantılı süreçte, Salkım Hanım'ın taneleri gibi dağılan aile ilişkileri.. Varlık Vergisi'nin ağır yükünü sırtlayıp Haydarpaşa Garı'ndan Aşkale'ye sürüklenen Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Türkler... Sürgün dönüşünde, Haydarpaşa İskelesi'nde, vapur bileti alabilmek için bir simitçi çocuktan borç para istemek zorunda kalan İbrahim Fuad Beylerin dramı.. Bu kitapta, Türkiye'nin bunalımlı bir dönemini, kimi zaman öfkelenerek, çoğu zaman da derin bir hüzne gömülerek okuyacaksınız.

Kitaptan...

"Bir sükut ki, bin çığlıktan daha müessir bir ses."

"Uçurumsuz bir irtifa aradım."

"Bazen o kalp çarpıntısı bir hastalık belirtisi değil, vicdan azabıdır."

"İstanbul köklü bir aile gibi, geleneklerini görgülerini, sonraki kuşaklara aktarmak için her fırsatı kullanmayı biliyordu. Yeni bir yaşam biçiminin örnekleri boy atmış, fırsatları iyi değerlendirmişti. İstanbul dingilinden fırlamış ağır bir tekerlek gibi yokuşun başından aşağıya bırakılmıştı. Yeni değer yargıları oluşmuş, serinkanlı tabiatında, gelişigüzel düşüncelerle, duygularla görgüsüz bir bencillik filizlenmişti. O ölçülü güzellik şirazesinden çıkmıştı. Bir şaklaban, güçlü olduğunu göstermek için ağlıyordu..."

"Muvaffakiyet, iyi hedefler seçmek ve bunu başarmaktır. Zaman sana yardımcı olmuyorsa, beklemeyi bileceksin. Bu talih değildir; sabırdır... Sabır insanın içinde azmi yaratır ve büyütür. İnsanları ve hadiseleri hep bu muvaffakiyet için kullanmayı öğrenmelisin. Kimi gün sert ve zalim, kimi gün, alttan alan oynak hisler taşımalısın içinde."

"Güçlü olmak için insanın hayalleri olmalı , hedefleri olmalı..."

"Karşılığını ödemek isteği doğarsa insanın içinde, o zaman iyilikler ortadan kalkar..."

"Hiç kimse, ölünceye kadar bir sırrın düğümünü çözdüğünü sanmasın..."

"Hayat, çukurlarıyla, çıkıntılarıyla insanların düştükleri, kalktıkları bir zaman ve mekan çizgisiydi. Uzayıp gidiyor, ama mutlaka bir yerde kopuyordu."

"Gurup vakti perde perde kapanmaya başlayan bir ömrün günahları, sevapları araları bulunmuş iki kavgalı kardeş gibi sarılıp kucaklaşmışlar ve bu sevimli yüzün duygularında kaskatı kesilmişlerdi.."

"Çözmek elimde değil, gönlümü senden kadın..."

"Hayat da ipliği kopan bir kolye gibiydi; kolayca dağılıyordu..."

"Hüzün her yerde usulca, bir dost gibi yaklaşıyordu."

"Ölümün getirdiği sessizlik, aslında herkesin kendi derdine ağlayan sıkıntılı durumu yansıtıyordu."

"Her gün hayata yeni bir çizgiyle başlamak istiyorsan, bunu hak edecek şeyi yapmayı göze almalısın."

Eğer kitabın içinde geçen eski sözcükler canınızı sıkmazsa gayet de keyifle okunabilecek tarihi bir kitap..


2 yorum:

  1. okudum ama dogrusu bayılarak okudugum bır kıtap olamadı:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslına bakarsanız ben de bir çırpıda bitiremedim kitabı, dili biraz ağır geldi. Ama tarihi bir gerçek olan Varlık vergisi ve doğurduğu sonuçlar çarpıcı hikayelerle anlatılmış, beni etkiledi.

      Sil

Güzel yorumlarınız kadar değerli başka ne olabilir ki?